İletişim için

Böbreklerimizdeki gizli tehdit taşlar

Mesane taşları toplumda morbidite ve mortaliteye yol açan dünya çapında bir problemdir. Amerika Birleşik Devletlerinde 2000 yılında medikal harcamanın 2.1 milyon doları böbrek taşları için harcanmıştır. Dünya’da %1-13 ülkemizde 10 oranında görülmektedir. Erkelerde kadınlara göre 2-3 kat daha fazla görülmektedir. Taşların %75 kadarını oksalat taşları, %25’lik kısmını magnezyum amonyum fosfat, ürik asit, hidroksiapatit ve sistin taşları oluşturmaktadır.

Taş oluşumunda birçok faktör bulunmaktadır. Uygulanan beslenme programı da bu faktörlerden bir tanesidir. Taşın cinsinin doğru tanısı uygulanacak tedavinin etkinliği açısından oldukça önemlidir. Kalsiyum oksalat taşının sık görülmesi beslenme alışkanlıklarımızla ilgilidir.  Geleneksel olarak uygulanan kalsiyum sınırlayıcı diyetler günümüzde sık kullanılmamaktadır. Yapılan çalışmalarda hastaların günlük diyette aldıkları kalsiyumun idrarda kalsiyum atımını etkilemediği, alınan fazla miktardaki sodyumun idrarda kalsiyum atımına etki ettiği görülmüştür.

Kalsiyum oksalat taşının medikal beslenme tedavisinde öneriler, oksalattan zengin olan gıdalar ile (incir, kırmızı erik, böğürtlen, kuş üzümü, ahududu, çilek,  taze fasulye, bamya, pancar, domates, ıspanak, pazı, pırasa, tere, patlıcan, badem, yer fıstığı, çikolata, kakao, çay, kahve, bira) beraber kalsiyum içeren gıdaların bir arada kullanılması yönündedir.

Ürik asit taşları daha sık erkeklerde görünmektedir. Pürinden fakir diyet uygulamalarında fayda sağlanmaktadır. Sistin taşlarında metioninden fakir diyet önerilir ancak uygulaması zor bir program olduğundan, diğer tedavilere yanıt verilmez ise kullanılmaktadır. Bütün böbrek taşları için beslenme ile ilgili bilinmesi gereken su alımının arttırılması önemlidir, çay, kahve ve alkol tüketimine sınırlamalar getirilmelidir.

Kaynak:

1- European Urology 65 (2014) 242–247
2- Tiselius HG: Stone incidence and prevention:Braz J. Urol. 91:758-767,2003.