İletişim için
Blog Haberler

Şeker hastalarında göz problemleri: Retinopati

Şeker hastalığında diyabetik retinopati denilen göz problemi ortaya çıkabilmektedir. Bu problem erken evrelerde hiç bir şikayet yaratmazken ileri evrelerde göz arkası kanaması ve görme problemlerine kadar ilerleyebilir. Erken aşamada bulgu vermediği için şeker hastalığı tanısı konulan hastalar periyodik olarak göz muayenesinden geçmelidirler. Tip 1 diyabet tanısı konulan çocuk, genç veya yetişkinlerde tanı konulduktan 5 yıl sonra, tip 2 diyabet tanısı konulanlarda ise tanı konur konmaz periyodik göz muayenesine başlanmalıdır. Bu kontroller sayesinde olası bir göz problemi erken yakalanarak alınacak önlemlerle ilerlemesi engellenebilmektedir. Tip 1 diyabetli bireylerde hastalık başladıktan yaklaşık 10-15 yıl sonra hastaların %25-50'sinde retinopati bulguları görülmeye başlanmaktadır.

15 yıldan sonra bu oran %75-95'lere ulaşmakta ve 30 yıl sonra ise %100'e ulaşabilmektedir. Tip 2 diyabetli bireylerde ise 16 yıldan sonra hastaların %60'ında değişik derecelerde retinopati bulguları görülmeye başlanmaktadır. Şeker hastalığına ek olarak yüksek tansiyon bulunan kişilerde bu süreç daha hızlı olabilmektedir.

Şeker hastalığında retinopatiye yol açan durum kan şekerinin olması gereken limitlerin üzerinde seyretmesidir. Kan şekeri yükseldiği zaman yıllar içinde bir takım zararlı proteinler göz dibinde birikerek retina denilen göz tabakasına zarar vermektedirler. Eğer kan şekeri düşürülmezse süreç devam edecek zamanla göz dibi damarlarında küçük baloncuklar, ödem, kanamalar, yeni damar oluşumlarına yol açacak ve sürecin ilerlemesini sağlayacaktır. Şeker hastalığında retinopati başladıktan sonra önlem alınmazsa 7-10 yıl gibi bir sürede yeni damarların oluştuğu ve geri dönüştürülemeyen ilerlemiş retinopati evresine geçiş görülebilmektedir.

Tedavide göz doktorlarının uyguladığı lazer fotokoagülasyon gibi cerrahi yöntemler olmakla beraber, tüm hastalıklarda olduğu gibi burada da önemli olan şeker hastalığına bağlı göz hastalığı olmasını önlemektir. Önlemenin yolu ise kan şekerini, diyabetik olmayan bireylerde görülen normal kan şekeri seviyelerine yakın tutabilmektir. Üç aylık kan şekeri ortalamasının (hemoglabin A1c) 7'nin altında olması ve hipoglisemiden kaçınmak retinopati gelişmesini engelleyecektir. Retinopati gelişmiş ise aynı hedefler yakalandığı takdirde retinopatinin ilerlemesini durdurmak mümkün olabilecektir. Buna ek olarak sigaranın bırakılması, varsa eşlik eden yüksek tansiyonun uygun tedavisi, hastalığın ilerlemesini engelleyecek diğer önlemlerdir.

Kan şekeri yüksekliği, retinopati dışında göz tansiyonuna ve katarakt oluşumuna da yol açabilmektedir. Ancak bu sorunların tüm diyabetik bireylerde ortaya çıkmadığı, uzun yıllar kan şekerinin yüksek seyrettiği diyabet hastalarında görüldüğü unutulmamalıdır.

Kaynak:
Greenspan Basic and Clinical Endocrinology, Lange, 2013, 9th Edition, Page: 636-637