Şeker hastalığında yalnızca kan şekerini düşürmek yetmez!
Şeker hastalığı kronik bir hastalıktır ve tedavi edilmezse, böbrekler, gözler, ayaklar, kalp ve beyinde kronik hastalıklara yol açmaktadır. Tedaviyle kan şekerini uygun şekilde düşürerek bu hastalıkları önlemek mümkündür.
Ancak sadece diyabeti tedavi etmek bu hastalıkları önlemekte yeterli olmayabilir. En az kan şekeri kontrolü kadar hipertansiyon kontrolü de önemlidir. Diyabeti olan tüm hastalarda her muayenede kan basıncı ölçülmeli, kan basıncı yüksekse, evde kan basıncı ölçümü yapılmalı ve ölçümlerde yükseklik devam ediyorsa mutlaka bu kişilere yaşam tarzı değişikliği ve ilaç tedavisi önerilmelidir.
Diyabeti olan bir kişide hipertansiyon tedavisinde hedef kan basıncı 140/80 mmHg'nın altı olmalıdır. Tıpkı diyabet tedavisinde olduğu gibi hipertansiyon tedavisinde de önerilen yaşam tarzı değişikliklerinin başında kilo vermek bulunmaktadır. Ayrıca diyetteki sodyum azaltılmalı ve potasyum zengin gıdalar artırılmalıdır. Fiziksel aktivite artırılmalıdır.
Kolesterol kontrolü de oldukça önemlidir. Diyabeti olan bir bireyde en az yılda bir kolesterol düzeyleri kontrol edilmeli ve yüksek ise tedavi verilmelidir. Kolesterol yüksekliğinde de ilk tedavi seçeneği yaşam tarzı değişikliğidir. Yaşam tarzı değişikliğinin başında ise yine diyet ve egzersiz gelmektedir. Yaşam tarzı değişikliğine rağmen kolesterol düzeyleri hedef değerlerin altına düşürülemiyorsa veya kişi yaşam tarzını değiştiremiyorsa özellikle diyabetik hastada kolesterol düşürücü tedavi mutlaka başlanmalıdır.
Öte yandan 40 yaşından büyük diyabetik bir hastada bir veya daha fazla risk faktörü varsa, kan kolesterol düzeyi ne olursa olsun, kolesterol düşürücü ilaç tedavisi önerilmektedir. Bu risk faktörleri şunlardır: hipertansiyon olması, sigara içiyor olmak, ailede kalp damar hastalığı olması, idrardan albumin veya protein atılımının arttığı durumlardır. Şeker, tansiyon ve kolesterol yüksekliği damarları tıkayan ana unsurlardır. Örneğin kalp ve beyin damarlarında meydana gelen tıkanmalar, kalp krizi, kalp yetmezliği ve inmeye yol açmaktadır. Şeker, tansiyon ve kolesterol tedavileri, başta kalp krizi ve inme olmak üzere tüm damar hastalıklarından korunmada sacayağı gibidir. Bu üç tedaviden birisin eksik kalması tedavinin yetersiz olmasına yol açmaktadır.
Özellikle son yıllarda kolesterol ilaçlarının doktor tavsiyesi olmaksızın kesilmesiyle sık karşılaşmaktayız. Ancak damar hastalıkları sinsi ve kronik hastalıklar olup bir damarın tıkanması yıllar sonra ortaya araz çıkarmaktadır. Örneğin kolesterol ilaçlarını bıraktıktan sonra yaşanacak olumsuz etkiler ancak yıllar sonra ortaya çıkacaktır. Şeker, tansiyon ve kolesterol kontrolü dışında en az onlar kadar önemli diğer bir konu ise sigara ve tüm tütün ürünlerinin bırakılmasıdır. Bu önlemler ile diyabetik bir bireyde damar hastalığı olmadan sağlıklı bir yaşam ve sağlıklı bir yaşlılık mümkündür.