İletişim için
Blog Haberler

Obezite ve tüylenme artışı

Hem kadın hem de erkek cildinde, el içinde, ayak altında ve dudaklar dışında her bölgede kıl folikülü bulunmaktadır. Bu foliküller, her yaşta belli olgunlukta kıl üretebilmektedir. Kadınlarda kozmetik beklentilerin arttığı günümüzde toplumsal kabul gören tüylenme artışı tanımı, endokrinolojik tüylenme artışından farklıdır.

Kadınlar, saçlı deri, kaş, kirpik, koltuk altı ve kasık bölgesi dışındaki tüm bölgelerde çıkan tüyleri anormal karşılamaktadır. Oysa bunların çok daha azında hormonal tüylenme artışı söz konusudur. Örneğin kadınlarda dirsek altı ve diz altı bölgelerdeki tüylenme artışında hormonal bir bozukluk beklenmez. Özellikle faul bölgesi, çene altı, üst dudak üstü, sırt, bel, omuz, dirsek üstü, göğüs arası, göğüs, göbek, diz üstü bölgelerde tüylenme artışı söz konusu ise tetkik edilmelidir.

Hormonal tüylenme artışında aslında temel problem androjen fazlalığıdır. Androjen her ne kadar erkeklik hormonu olarak bilinse de kadınlarda da hem yumurtalıktan hem de böbrek üstü bezinden üretilmektedir ve belli görevler üstlenmektedirler. Ancak belli hastalıklarda kadınlarda androjen üretimi arttığı için hormonal tüylenme artışı olabilmektedir. Böyle bir şüphe varsa kanda ölçülen testosteron düzeyi vücuttaki androjen fazlalığı konusunda fikir verecektir. Eğer testosteron yüksekse hormonal bir tüylenme artışından bahsedilebilir. En sık sebebi kilo fazlalığının yol açtığı insülin direnci veya insülin fazlalığı durumudur.

İnsülin normalde kan glukozunun dokularda kullanılmasını sağlayan önemli bir hormondur. Ancak kilo artışı veya yağlanma neticesinde insüline karşı bir direnç oluşur. Neticede vücut bu direnci aşmak için daha fazla insülin üretir. Fazla insülinin pek çok zararlı etkileri vardır. Bunlardan biri de kadınlarda yumurtalıklardan androjen üretiminin artmasıdır. Artan androjen hormonu ise aslında tüm vücutta bulunan ve uyuyan kıl foliküllerini uyararak kıl olmayan bölgelerde kıl çıkmasına yol açmaktadır. Kilo vermek, insülin direncini azaltmakta ve azalan direnç neticesinde kandaki insülin seviyeleri azalmaktadır. Bu da androjen seviyelerini düşürerek tüylenmeyi azaltabilmektedir.

Dolayısıyla bu tür tüylenmenin tedavisinde de birinci seçenek, diyet ve egzersizdir. Yan etkisi olmadığı gibi, tüylenmeyi azaltmanın dışında pek çok faydası da bulunmaktadır. Bu tür tüylenme artışlarında temel strateji kilo azaltılmasıdır. Bunu sağlamak için diyet ve egzersizin yanına, metformin veya diğer kilo kaybettirici ilaç tedavileri de düşünülebilir. Kilo ve insülin direncinin sebep olduğu tüylenme durumu polikistik over hastalığı ile birlikte veya polikistik over hastalığı olmadan da olabilmektedir. Her ikisinde de kilo verme ana stratejidir.

Kilo vermenin yanında duruma göre, androjen azaltıcı ilaçlar olan spirinolakton, finasterid, flutamid, eflornitin içeren hap ve kremler kullanılabilmektedir. Tıraş, ağda, epilasyon, elektrolizis, termolizis, lazer epilasyon da endokrin tüylenme artışı olsun veya olmasın uygulanabilen diğer yöntemlerdir ve bu yöntemler için dermatoloji uzmanından yardım almak gerekir. 

Kaynak
Loriaux DL. An approach to the patient with hirsutism. J Clin Endocrinol Metab. 2012 Sep;97(9):2957-68. doi: 10.1210/jc.2011-2744.