İletişim için
Blog Haberler

İlaçlarla en sık etkileşime giren 5 besin

Geri
İleri
Besin-ilaç etkileşimi gün geçtikçe önemi daha iyi anlaşılan ve düzenli olarak ilaç kullanan bireylerin özen göstermesi gereken konulardan biridir. Etkileşir de ne olur diye soruyorsanız eğer en basit anlamda aldığınız ilacın hiçbir etki göstermemesinden tutun da olması gerekenden fazla bir etkiye neden olup hayati sonuçlar doğurmaya kadar çok ciddi sonuçlarla karşılaşılmasına neden olur. Öyleyse bunları bilmek ilaç kullanan bireyler için hayati öneme sahiptir.
 
İlaç etkileşiminde karşımıza çıkan ilk 5 besin;
Greyfurt suyu

Greyfurt suyu başta kolesterol ilacı olmak üzere birçok ilaçla etkileşime girebilmektedir. Bu etkileşimde ilacın vücuttaki emilimini arttırarak beklenenden daha fazla bir etkinin görülmesine neden olur.
 
Farklı ilaçlarla da etkileşime giren greyfurt suyu vücudun ilacı metabolize etme biçimini değiştirerek kandaki ilaç düzeylerini düşürebilir veya arttırabilir. Dolayısıyla verilen doz ile beklenen etkinin görülmesi mümkün olmaz. Kolesterol düşürücü ilaçlar dışında antihistaminler, tansiyon ilaçlarının bazıları, tiroid ilaçları, doğum kontrol ilaçları, mide koruyucu ilaçlar da bu şekilde greyfurt suyundan etkilenmektedir.
 
Bu nedenle bu tip ilaçları kullanan kişilerin ilaç kullandıkları dönemde mümkün olduğunca greyfurt suyundan kaçınmaları önerilmektedir.
Koyu Yeşil Yapraklı Sebzeler

Koyu yeşil yapraklı sebzeler K vitamininden zengin bir besin grubudur ve K vitamininin de kan pıhtılaşmasında önemli rolü vardır. Ancak akciğer ya da kalp damar tıkanıklığı, kalpte ritm bozukluğu, geçirilmiş felç durumu ya da beyin damar tıkanıklığı gibi durumları olan hastalarda kanın pıhtılaşması istenmeyen bir durumdur ve bu nedenle kan sulandırıcı ilaçlar kullanırlar.
 
Kan sulandırıcı ilaç kullanan kişilerde K vitamini ilaca ters etki yapacağından tüketim miktarının kontrollü olması önemlidir. Bu demek değildir ki bu kişiler koyu yeşil yapraklı sebzeleri hiç tüketmeyecek ancak belirli bir tüketim miktarına göre ilacın dozu ayarlandıktan sonra (PT-INR takibi yapılarak) koyu yeşil yapraklı sebze tüketimi çok değiştirilmemelidir. Ani değişkenlikler ilacın etkinliğini değiştirecek ve kanamaya ya da pıhtılaşmaya neden olarak kişinin hayatını tehlikeye sokabilecektir.
 
Bu nedenle ilaca başlayıp belli bir doz sabitlendikten sonra beslenme alışkanlıklarının çok değiştirilmemesi ve benzer düzeylerde tüketimin yapılması önerilmektedir.
Tuz Alternatifleri
 
Sodyum tüketimini azaltmak amacıyla üretilen tuz alternatiflerinde sodyum yerine potasyum konulur. Ancak kalp yetmezliğinde kullanılan digoksin grubu ilaçlar ya da tansiyon için kullanılan ACE inhibitörleri alan kişiler bu tuz alternatifleri konusunda dikkatli olmalıdır. Çünkü potasyum ve bu ilaçlar arasında bir etkileşim bulunmaktadır. potasyum digoksin grubu ilaçların etkinliğini azaltıp kalp yetmezliğine neden olurken; ACE inhibitörleri ise vücutta potasyum birikimine neden olarak kalp ritminde bozulmalara neden olabilmektedir.
Tiramin İçeren Besinler
 
Tiramin kan basıncının düzenlenmesinde rol alan bir aminoasittir ve kanda yüksek düzeylere ulaşması tansiyonu yükselten bir durumdur. Depresyon ve Parkinson tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar tiraminin vücutta yıkımını engelleyerek kanda düzeylerinin artmasına neden olabilmektedirler. Bu da ani hipertansiyon krizlerine yol açarak kişinin hayatını tehlikeye sokar. Bu nedenle MAO inhibitörleri olarak bilinen bu ilaç grubunun tiraminden zengin besinlerle alınmaması önerilmektedir. Tiraminden zengin besinlerin başında çikolata, olgunlaştırılmış peynirler, tütsülenmiş/fermente edilmiş etler, turşu ve fermentasyon yoluyla üretilen alkollü içecekler gelmektedir.
Siyah Meyankökü Şekeri

Meyankökü şekeri yapılırken kullanılan glycyrrhiza vücuttaki potasyum depolarının boşalmasına neden olurken aynı zamanda sodyum birikimine yol açmaktadır. Potasyum düzeylerinin azalması digoksin grubu ilaç kullananlarda ilacın etkinliğini arttırıp kalp ritminin bozulmasına neden olur. Sodyum birikimine yol açması nedeniyle de tansiyonu düzenleyen ilaçların etkinliğini azaltır.
 
Sonuç olarak burada bahsedilen tüm bu etkileşimlerden dolayı bireylere yeni bir ilaca başladıkları zaman prospektüsü okumaları ve doktor/eczacılarına danışmaları önerilmektedir.