1. Isırgan Otu
Isırgan Mayıs-Ağustos ayları arasında çiçek açan bir bitkidir. Yaprakları antioksidan özellik gösteren flavanoid bileşikler, mineral maddeler ve lutein gibi karotenoid bileşikleri içerir. Karotenoid içeriği nedeniyle diüretik özellik gösterir. Bu sayede idrar yollarının temizlenmesine, vücut ödeminin atılmasına yardımcı olur. A, C ve D vitaminleri açısından zengindir. Özellikle içermiş olduğu vitamin ve antioksidan maddeler sebebiyle saç ve cilt sağlığı açısından çok faydalıdır.
Bahar aylarında ısırgan otu ile hazırlayacağınız zeytinyağlı yemekler ve salatalar ile son derece sağlıklı ve leziz öğünler hazırlayabilirsiniz. Taşıdığı tüylerin içerisindeki formik asit ve histamin gibi maddeler ciltte yanma ve kızarıklığa neden olur. Bu nedenle dikkatli toplanmalı ve ayıklanmalıdır.
2. Ebegümeci
Hemen hemen birçok bölgemizde yetişen bu sağlıklı bitki bahar aylarında mor çiçek açması ile tanınmaktadır. Yaprakları kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, selenyum ve sodyum içermektedir. Özellikle sodyum açısından oldukça zengin sayılır. Bu nedenle yemeği ya da salatası hazırlanırken tuz kullanılmaması tavsiye edilir.
Ebegümeci içerdiği müsilaj etkisi gösteren polisakkaritler nedeniyle boğaz ağrısı ve öksürük gibi grip ve soğuk algınlığı problemlerinin iyileşmesine ve gastrit gibi mide problemlerinde şikâyetlerin azalmasına yardımcı olmaktadır. Beta-sitosterol içeriği ile bağışıklığı kuvvetlendirmektedir. Ateş düşürücü özelliği mevcuttur. Hücre yenileme özelliği ile saç ve cilt için son derece faydalıdır. Isırgan otunu ebegümeci ile birlikte pişirerek vitamin ve antioksidan açısından son derece zengin menüler elde edebilirsiniz.
3. Semizotu
Semizotu omega-3 yağ asidi (alfa-linoleik asit) açısından bir bitkiye göre son derece zengindir. Omega-3 yağ asitleri kap-damar sağlığı, beyin gelişimi ve bağışıklık sistemimiz açısından son derece önemlidir.
A ve C vitamini açısından oldukça zengindir bu nedenle cilt ve göz sağlığı için faydalıdır. Ayrıca C vitamini bağırsaklarda demir emilimini arttırması sebebiyle de sağlığımız için önemlidir. İçerdiği kırmızımsı beta-siyanin ve sarı beta-ksantin kuvvetli antioksidan özellik göstererek vücudumuzu serbest radikallere karşı korur. Bahar ve yaz aylarında yemeğine ya da salatasına masalarınızda yer açabilirsiniz.
Ancak semizotunun oksalik asit içeriği yüksektir bu sebeple özellikle böbrek taşı problemi olanlar dikkatli tüketmelidir.
4. Kuzukulağı
Nemli bölgelerde daha iyi yetişen ekşi tada sahip bir bitkidir. A, B, C vitaminleri, demir ve fosfor yönünden de zengindir. İçermiş olduğu A ve C vitaminleri ile göz sağlığımıza ve bağışıklık sistemimize yararlı etkileri bulunmaktadır. Diyet liflerce zengin olması ile bağırsak sağlığımız için son derce önemlidir.
Sindirimi kolaylaştırarak kabızlığı önler. Yüksek potasyum içeriği ile tansiyonu dengelemektedir. İçerdiği polifenoller, antosiyoninler ve flavonoidler ile antioksidan özellik göstererek kansere karşı koruyucudur. Ayrıca antioksidan içeriği nedeniyle cildi korur. Kuzukulağı da semizotu gibi oksalik asit açısından zengindir. Bu nedenle böbrek taşı problemi olanlar ölçülü oranda tüketmelidir.
Otların Kaynağı…
Tüm bu faydalı otların nerede yetiştiği son derece önemlidir bu sebeple özellikle otoyollara yakın yerlerde yetişmiş otları kesinlikle tüketmeyin. Yolara yakın yerlerde yetişen özellikle yeşil yapraklı bitkiler ağır metaller açısından son derece riskli olabilir. Sağlıklı bir yemek hazırladığınızı düşünürken son derece zararlı bileşikler vücuduna almış olabilirsiniz. Bu sebeple yüksek yerlerde ve özellikle yola yakın olmayan tarlalardan bu otları temin etmeniz gerekmektedir.
Kaynaklar:
Antioxidative properties of roselles (Hibiscus sabdariffa L.) in linoleic acid model system. Tee P-L, et al. Nutrition & Food Science 2002; 32 (1):17-20.
Perceived health and medicinal properties of six species of wild edible plants in north-east Lebanon. Jeambeya, Z. et al. Public Health Nutrition 2009; 12 (10): 1902-1911.
Revealing the reviving secret of the white dead nettle (Lamium album L.) Zhenya P. Et al. Phytochemistry Reviews 2014; 13 (2): 375-389.